Hizmetlerimiz

Ana Hizmetlerimiz

Kumluca Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı olarak, gıda güvenliği ve kalite analizi alanında uzmanlaşmış çeşitli hizmetler sunmaktayız. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre özelleşmiş analizler gerçekleştirmekteyiz.

01.

Pestisit Analizi

Gıda maddelerinin üretimi, tüketimi, depolanmaları esnasında gıdalara zarar veren mikroorganizma ve zararlıları uzaklaştırmak veya yok etmek, bunlara ilave olarak bitkilerin büyümesini düzenlemek amacıyla da kullanılabilen, gıdalara veya doğrudan insan ve hayvanlara hastalık etmeni taşıyan halk sağlığı zararlılarını kontrol etmek amacıyla kullanılan, kimyasal ya da biyolojik ürünlerin tümüne pestisit adı verilmektedir.
Gıdalarda pestisit kalıntılarının resmi kontrolleri için bakanlık görevlileri tarafından “Türk Gıda Kodeksi Gıdalarda Pestisit Kalıntılarının Resmi Kontrolü için Numune Alma Metotları Tebliği”nde açıklanan hususlar doğrultusunda numuneler alınır. Bu tebliğ esasları doğrultusunda hazırlanan laboratuvar numuneleri analiz edilmek üzere laboratuvarlara gönderilir. Laboratuvarlarda numuneler analiz edildikten sonra raporlanır. Gıdalarda tespit edilen pestisit kalıntı miktarlarının uygunluğu “Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği” esaslarına ve ilgili eklerine göre değerlendirilir. Yönetmelik eklerinde 23 her bir aktif maddenin her bir ürün için tanımlanmış maksimum kalıntı limitleri (MRL) yer almaktadır. “Türk Gıda Kodeksi Gıdalarda Pestisit Kalıntılarının Resmi Kontrolü için Numune Alma Metotları Tebliği” ve “Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği” aşağıda verilmektedir. Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliğinin eklerine web üzerinden ulaşılabilir.

02.

Kimyasal Analiz

Ağaçta veya toprakta yetişirken nitrat içeren gübrelerle, güzel görünümlü sebze ve meyveler oluşmakta, ancak içerdiği nitrat oranı yükseldiğinden, insan vücudunda metabolize olurken, kanserojen etki gösterebilecek nitrit ve nitrozaminlere dönerek, riskli bir gıdaya dönüşebilmektedir (2). Çünkü nitrat, doğal olarak toprakta ve besin içeriklerinde bulunan bir maddedir, ancak gübre ile sebze veya meyveye fazla verildiğinde vücuda toksik etki yapmaktadır (2). Kimyasallarla kirlenmemiş toprakların ürünleri bu nedenle kıymetlidir, doğanın önerdiği kadar nitrat içeren gıdalar oluşur. O gıdalara gübre yoluyla verilebilecek fazla nitrat, ürün miktarını arttırır ve görünümünü güzelleştirirken, maalesef, metabolizma yoluyla vücutta zararlı nitrozamin içeren artıklara dönecek ve barsak yoluyla atılana kadar vücut hücrelerinize temas edecektir. Sonrasında,“kısa tedarik zinciri” ile taşınmayan, raf ömrünü uzatmak için koruyucu ve katkı maddesi ile “zenginleştirilen” sebze ve meyveler de benzer şekilde vücuda toksik etkiler yapabilirler. Sadece sebze ve meyveleri değil, hayvansal gıdaların raf ömrünü uzatmak için de nitrit ve nitratlar kullanılmaktadır. Nitritler (sodyum nitrit-E249, potasyum nitrit-E250) ve nitratlar (sodyum nitrat-E251, potasyum nitrat-E252) Avrupa Birliği ülkeleri de dahil, tüm dünyada izin verilen ölçülerde kullanılmaktadır (2). Bu katkı maddelerini içeren hayvansal veya bitkisel ürünler, her ülkenin market raflarında kolaylıkla bulunmaktadır. Eğer, genç, sağlıklı bir birey olarak sigara içmiyor, alkol almıyor, stresinizi kontrol altında tutabiliyor ve düzenli bir yaşam sürüyorsanız, vücudunuz bu kimyasallarla baş edebilir. Ancak, zamanla, temas arttıkça, hücrelerde DNA kırıkları olduğunu gösteren hayvan ve laboratuvar çalışmaları bulunmaktadır (3). Mide kanserinin 2018 istatistiklerine göre tüm dünyada, erkeklerde 4., kadınlarda 6. Sırada görülen bir kanser olması nedeniyle, taze sebze ve meyvenin, katkısız hayvansal ürünlerin toplumun küçük bir bölümü tarafından tüketildiği sonucunu çıkarabiliriz.

Scroll to Top